Beyaz, Uykusuz ve Uzakta Büyüleyici Kars

Değerli dostlarım, çok uzun süredir yazmaya ara vermiştim. Bugün sabahtan beri yazma isteği içindeyim ama bu sefer de vakit bulmakta zorlandım. Yine de arada derede de olsa yazmak için zaman kolladım. Bu isteği yeniden hissetmek benim için çok önemli. Herşeyin yolunda olduğunu gösteriyor bu durum benim lügatımda. Yeniden başlamanın, iyi hissetmenin, keyif almanın yansıması. Birlikte olmaktan çok haz aldığım ailem, dostlarım ve yapmaktan mutlu olduğum pek çok şey var, okumak, film izlemek, müzik dinlemek, yazmak ve seyahat etmek. Bunları yine yeniden yaşayabilmek inanın, çok çok değerli benim için.

Karla kaplı Kars

Bugün ikisini birleştiren bir yazı yazmak istedim sizlere. Hem yazmanın keyfini yeniden yaşamak hem de seyahat notlarımı paylaşmak için oturdum klavyenin başına.

Haftasonu Kars seyahati yaptık bir grup sevgili arkadaşımla. Kars’ı size uzun uzun anlatmak niyetinde değilim. Ancak son yılların gözde beldesi olmasının hiç de tesadüf olmadığını ısrarla vurgulamak isterim. Göz alabildiğine beyazlık mı desem, tarih kokan sokakları mı, farklı lezzetleri mi, kayak merkezleri, buz tutan gölleri mi, ne saysam ne söylesem az gelir.

yaşamdan süzdüklerim seyahati arkadaş grubum

Mutluluklarımı mı, yoksa üzüntülerimi mi paylaşayım onu da bilemedim. Kurulu, düzenli, tüm detayları düşünülmüş güzel bir Rus şehri iken, top yekün bir mücadele ile topraklarımıza katılmasının mutluluğunu, bozulmuş şehir düzeninin üzüntüsü gölgeledi az da olsa. Geniş sokaklar, geniş kaldırımlar, harika binaların yerine, yine şekilsiz, biçimsiz yenileri eklenmiş, restarasyonlar kötü yapılmış. Yurdumuzun her yerinde olduğu gibi tarih yine hunharca katledilmiş. Ama öyle güzel planlanmış ki zamanında yine de görmeye değer harika binaları, geniş ve düzenli yolları var.

Kars seyahati sırasında görülecek yerler

Serhat şehri Kars! Binlerce askerimizin vatan uğruna şehit düştüğü topraklar burası. Kanlı Tabya ya da tam adıyla ” Kafkas Cephesi- Harp Tarihi Müzesi” tüylerinizi diken diken ediyor. Bu güzel vatanın ne kadar zorluklarla alındığını gözler önüne seren bir ibret tablosu adeta.  Hele o dondurucu soğukta, vatan aşkı ile donarak ölen atalarımızı düşündükçe “üşümek” çok ayıp geldi bana.

Kafkas Cephesi Harp Tarihi Müzesi

Tarihi eserler bakımından oldukça zengin bir şehir Kars. Pek çok medeniyete beşiklik etmiş, başkent olmuş, defalarca el değiştirmiş. Keyifle gezdik tarihi mekanları, ören yerlerini ama yine bütün tarihi eserlerde aynı yozlaşma, aynı şiddet. Bizim halkımız seviyor duvarlara adını kazımayı, kırıp dökmeyi, zarar vermeyi ne yazık ki… Vandalizm de bizim kültürümüzün bir parçası, inkar etmeye hiç gerek yok. Düzelir mi? Dilerim demek geliyor içimden sadece.


Kars’a Doğu Ekspresi ile gitmek işin güzel tarafı ama o biletleri bulmak pek kolay değil. Biz turun arasına kısa bir tren yolculuğu kondurabildik sadece ama o bile oldukça keyifli idi.

Dediğim gibi Kars, övgüleri hakedecek kadar güzel, gidip görmeye değecek kadar anlamlı bir şehir. Sarıkamış, Ani Harabeleri, Çıldır Gölü… Kaz eti, Sarı Balığı, kristal karı ve lezzetli peynirleri de cabası.
Tarihi ve turistik güzellikleri ayrıca anlatmama gerek yok. Tüm gezi sitelerinden daha da detaylı bilgiler almak mümkün.

Ani Harabeleri

Bu gezide tarih ile ilgili pek çok yeni şey öğrendim. Rehberimiz Ahmet oldukça bilgiliydi ve masalsı bir anlatımla bize çok güzel bilgiler verdi. Yeni bir yöreyi tanımak hepimizi mutlu etti. 


Kars’ın meşhur “Aşık Atışmalarını”, “Kafkas Ekibini” izleme imkanımız oldu. Dediğim gibi çok keyif aldık bu seyahatten. Çıldır Gölünün üstünde çocuklar gibi şen olduk, adeta “Çıldır”dık… 

Kars Çıldır Gölü

Ancak ben ben bugün yazımı yaklaşan 8 Mart Emekçi Kadınlar Gününü de düşünerek Kars’ta tanıdığımız iki güzel kadına ayırmak istedim.

İlki Nuran Özyılmaz. Nuran Abla ya da herkesin söylediği gibi. Kars’ın ilk kadın girişimcisi. Kaz etini dünyaya tanıtan, sevdiren kadın. Geçim sıkıntısı çekerken, kolundaki bilezikleri bozdurup bu işe girmiş. Kars’ın kültür elçisi olmuş.  UNESCO’nun sayfasında başarı öyküsü yayınlanmış, çalışkan, cesur ve  bir o kadar da güler yüzlü bir kadın Nuran Hanım.  Henüz kendi ülkemizde veya Kars’ta tanınmadan önce 2009’da yerel bir ürünü tanıttığı ve  rol model bir kadın olduğu için İspanya’ya davet edilmiş. 

Kars Kazevi Kurucusu Nuran Özyılmaz
Nuran Özyılmaz Nam-ı diğer Nuran Abla

“Kaybolmaya yüz tutmuş bir üründü kaz, satılmıyordu. Kaz Yetiştiriciliği ve Irkını Devam Ettirme Derneğini kurdum. Derneğim adına Birleşmiş Milletler’e sunduğum “sürdürülebilir Kars kazı” projem vardı.  Sahada çok başarılı oldu. Kadınlar için bir umut kapısı oldu”. diye anlatıyor hikayesini. Kaz Eti Restorantında sadece kaz eti değil, pek çok yöresel yemekler de sunuluyor ve inanın hepsi çok lezzetli. Kaz eti, benim damak tadıma pek uymasa da bu başarı öyküsüne “çiğ kaz olsa” yenir diyor ve kendisini yürekten kutluyorum.

Kars Kazevi

Diğeri ise Zümran Hanım. Zümran Ömür… Hepinizin tanımasını isterim. İnanın gururdan ağladım kendisini dinlerken. “Atatürk bize seçme ve seçilme hakkımızı vermiş, evde mi otursaydık?” diyen, “Kadının yeri eşinin arkası değil, yanıdır” diyerek kadınları daha fazla toplum hayatına dahil etmek için elinden geleni yapan, üreten, üreten herkese destek vermekten çekinmeyen, gelecek nesillere doğanın sunduğu bitkilerle sağlıklı bir yaşam bırakmak isteyen Zümran Ömür’ü takdir etmemek ve ayakta alkışlamamak elde değil.

Zümran Ömür

Kendisini sosyal medyadan takip edebilir, videolarını izleyebilir ve ürünlerini satın alabilirsiniz. İlkokul mezunu, inanılmaz düzgün bir Türkçe ile konuşan, onun yanında Fransızca, yoga ve bilgisayar da öğrenen, endemik bitkileri tanıyan, tanıtan, herkesin örnek alması gereken,  girişimci, akıllı ve çalışkan bir kadın.

Kars bana sadece harika görüntüsü ile değil, bu zor coğrafyada hayata dört elle sarılan sadece ikisini tanıma fırsatı bulduğum harika kadınları ile de çok iyi geldi. Özel hayatımdan tanıdığım başarılı Kars’lı kadınlar var elbette. Canım Süreyya Cinik’in azmini ve çalışkanlığını genlerinden aldığını anlamam hiç zor olmayacak artık. Kendisine yaklaşan seçimlerde üstün başarılar diliyorum. Karslı kadınların azim ve çalışkanlığı ile seçilirse en güzel hizmeti vereceğinden zerre kuşkum yok.

8 Mart Emekçi Kadınlar gününde, üreten, emek  veren, değer katan tüm kadınlara, özellikle de göz alabildiğine beyazlığın yıldırmadığı çalışkan, cesur Kars kadınlarına  selam olsun…

Beyaz ve Büyülü Kars

Bugün sadece gezme amacı ile gidip gördüğümüz güzel yurdumuzun her köşesinden tarih fışkırıyor ve bize diyor ki; “Yurduna, emanetlerine, kültürüne, değerlerine sahip çık! Daha da geç olmadan…” 

Gönül isterdi ki; bu güzel kadınlardan daha çok olsun ve yine gönül isterdi ki, onları yurtdışından önce bizler tanıyalım, destekleyelim, yollarını, ufuklarını açalım.

Tarihi Kars Kalesi

Kadın isterse yapamayacağı şey yok, yeter ki istesin, yeter ki fırsat verilsin. Bugün ilkokul mezunu köy kadınlarına yoga ve yabancı dil öğreten azim, kimbilir eğitim düzeyi arttıkça daha neler yapar…

Kadınlar Günü’nü kutlamanın çok zor olduğu ülkemizde, kadına şiddetin neredeyse ödüllendirildiği günümüz Türkiye’sinde sadece bu kadınlara değil, onları destekleyen, yanlarında olan erkeklere de teşekkür etmeden bitirmek istemedim yazımı… 

Cemal Süreya’nın “Kars” şiiri de benden size armağan olsun bu anlamlı günde.  Süreya bu şiiri Kars’ı hiç görmeden yazmış, görse kimbilir neler yazardı…


Öyle güzel kî ölürüm artık
Beyaz uykusuz uzakta
Kars çocukların da Kars’ı
Ölülerî yağan karda
Donmuş gözlerîmîn arası...

Sevgilerimle,…..

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir