Evde olup, daha sakin kalınca ve de hayata şöyle dışarıdan bakmayı deneyince, farklı çıkarımlar yapabiliyor insan. Neredeyse tüm gün haberleri izliyorum, sosyal medyadan takip ediyorum. Ne kadar aciz olduğumuz gerçeği ile yüzleşmek ağır geliyor bazen. Rasyonellikten uzaklaştıkça hayat aklımızı başımıza getirmek için türlü yollarla bizi kendimize getirmeye çalışıyor aslında.


Öte yandan bu kadar olumsuzluğun üst üste gelmesi de bir tesadüf değil elbette. Doğa ile bu kadar dalga geçmek, hiçe saymak cezasız kalmayacaktı tabi… Saymakta bile zorlandığım bir sürü tehditle karşı karşıyayız. Bu bir son mu? Bir demo mu? Yoksa bir şeylerin yolunda gitmediğinin çığlığı mı? İnanın bilmiyor ve anlayamıyorum.


Bildiğim tek gerçek bizi düzlüğe çıkaracak olan tek şeyin “Bilim” olduğu. Onun dışındaki her yolun sonu karanlık…

Bir şeyler değişiyor, belki doğa intikamını alıyor, kim bilir ? Belki insanoğlunun artık kendine gelmesi gerekiyor. Gücün, paranın, hırsın yetmeyeceğini anlaması gerek belki. Ya da belki bu da bir kurgu ve belki yine üstümüze oynanan oyunların içindeyiz. Ama ne olursa olsun, belli ki yeni bir dünya düzeni gelecek ve bildiğimiz ezberleri bozacak. Yeniden yapılanmamız gerekecek. Ama şu anki öngörümle, bazı şeyleri kontrol edemediğimiz gerçeğine artık alışmamız gerekecek. Ne kadar planlı, kontrollü olsak da, bazen bir “B” planımız olamıyor ve kontrolü kaybediyoruz. Bazen davranışlarımız oldukça irrasyonel olabiliyor ve gerçeklik algımızı kaybedebiliyoruz. Duymuyor ve görmüyoruz. İşte o zaman hayat bize “kendine gel, sen kimsin ki? diyor. Elbette bunu da anlamamak ve duymamak da mümkün ama emin olun hayat bizim kadar sabırsız değil, anlatana kadar uğraşacaktır. Aynı insan ve olaylarla defalarca sınanmayı buna bağlıyorum ben. Sen duyana, anlayana kadar devam edecek bu mücadele.

Peki ne yapalım, boş verip umursamayalım mı? Hiç mi hayalimiz, projemiz olmasın, hiç mi plan yapmayalım? Ne mümkün böylesi bir şey. Ancak “karar mercii” gibi davranmak ve her şeyi kendi kontrolümüz icinde tutmamayı öğrenmek gerekiyor sanırım. Akışta kalmayı beceren, empati yapabilen, dinleyebilen ve de anlayabilen kişiler daha sağlam çıkacak bu oyundan. Cesaret ve özgüven de önemli ama tadında ve dozunda. Aklın yolundan giden, hırslarına yenilmeyen kişiler galip çıkacak sonunda. Tek değil bir olmayı becerebilen insanlardan oluşan, paylaşımcı ve adil bir düzene evriliyor belki de hayat. Paylaşmadan, el ele vermeden yol alamayacağımızı söylüyor bize.

Herkes Corona derken bu nerden çıktı derseniz, bazen düşünmeye bile fırsat bulamadığımız bu kaosun içinde kendimle baş başa kaldığımda aklıma gelenler bunlar oldu benim de. Corona’nın tehdit ve tehlike olduğunu biliyorum. Korkuyorum da. Umarım doğru bilgi akışı ve çözüm yolları ile hareket ediliyordur. Bize düşen, yapılması gereken her şeyi yapmaya çalışmak, ikazlara kulak vermek, uyanık ve sağduyulu olmak… Doğala dönmek, farkındalığımızı arttırmak ve sakin kalmak…


Bu süreçte yalan yanlış haberlere takılmamayı, fırsatçılara prim vermemeyi becermeli ve azami önlemleri almaya çalışmalıyız.
Bir tek iyi tarafı olabilir bu salgının, yıkanmayı sevmeyen, suyla sabunla isi olmayan insanlara bolca yıkanmayı öğretebilir belki. Duyarlılığımızı artırabilir.
Bu vesile ile her durumda özveri ile çalışan tüm hekimlerin ve sağlık personelinin gününü kutluyorum.


Çok sevdiğim bir arkadaşım inanılmaz zarif bir doğum günü hediyesi almıştı bana, bu incelikli ve mis kokulu hediyemi şimdi daha fazla seviyor ve alınabilecek en kolay önlem olarak kolonyalarımıza geri dönmeyi öneriyorum. Anneannemin her misafir geldiğinde eline döker gibi yaparak beni uyarması ile kolonya ikram etmek zorunda kalışım bir anı idi şimdi ‘an’ oldu… Geçmişin deneyimlerini göz ardı etmemek mi lazım acaba?

Bu günleri mümkün olduğunca açık havada yürüyerek, her şeye rağmen parlayan güneşin ve gelen baharın hakkını vererek, okuyarak, kedilerimle ve çiçeklerimle uğraşarak ve sakin kalarak geçirmek istiyorum… bir de hala bitiremediğim kitabım için malzeme toplayarak tabi…

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir