Bu hafta sonu Marmara Adası Dostları Derneği’nin güzel daveti ile Marmara Adası’na gittim. Geçen yaz ilki yapılmış olan Marmara Adası Edebiyat Günleri etkinliğine izleyici olarak katılmış ve adayı o zaman da çok sevmiştim. Bu kez konuk yazar olarak geldim, bunun keyfi bambaşka tabi… Çok gurur verici. Adanın tek Anaokulu, Marmara Adası Merkez Anaokulunun yıl sonu etkinliği için çocuklarla bir etkinlik yaptık.
Hayaller ve Çocuklar
Üç harika öğretmen ve 58 güzel çocukla oldukça hareketli, renkli, neşeli bir etkinlik oldu. Çocukların tertemiz dünyaları, hayalleri, meslek tercihleri beni hem çok güldürdü hem de geleceğe daha umutla bakmamı sağladı. Doktor, polis, öğretmen başta olsa da tamirci, itfaiyeci gibi daha az bilinen meslekler de az değildi seçimlerinin arasında. Hayalci’den, Canım Arkadasım‘dan ve Maya Karantina‘da kitabımdan bahsettik biraz. Hayalci Memo’nun hayallerinden en çok da.
Yaşlarımız büyüdükçe hayallerimiz küçülüyor… Ama bu hayalleri canlı tutan, gerçekleşmesi için çaba harcayan insanların varlığı ile umutlarımız yeniden canlanıyor.
Marmara Adası Dostları Derneği
Marmara Adası Dostları Derneği tam da bunu yapıyor. Bu sevimli güzel adayı, kültürel anlamda zenginleştirmek için uğraşan bir grup gönüllü… Hele içlerinden bazıları var ki, tanımaktan her zaman büyük mutluluk duyuyorum.
Geçen yıl adada gerçekleşen ve “Ada ve Edebiyat” başlıklı yazımda anlattığım etkinliğin daha büyük kapsamlısı bu yıl 4-6 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek. Marmara Adası Edebiyat Günleri.... Pek çok yazarın konuk olacağı bu harika etkinliği kaçırmamanızı diliyorum. Ben de orada olacağım. Üstelik bu kez izleyici değil yine konuk olarak… Çocuklarla Atölye Çalışmaları yapacağız.
Marmara Adası Halk Kütüphanesi
Geçen yıl çok fazla gezme şansım olmamıştı Ada’nın merkezini. Bu yıl biraz daha zaman vardı, hava da çok uygundu. İlk önce yeni açılan kütüphaneyi ziyaret ettik. . Marmara Adası Halk Kütüphanesi. Edebiyat Fakültesi mezunu çok genç bir yöneticisi var. İki katlı tarihi bir bina burası. Rafları şimdiden dolmuş bile. Pek çok içerikte kitap var. Adanın kitap klübü toplantıları da burada yapılıyormuş. Okudukları kitaplar da çok güzel. Ben de kitap klübümüz için fikir edinmiş oldum.
Işık Olmak
İnsan yeter ki istesin, ışık saçmak, örnek olmak, bilgiyi aktarmak o kadar kolay ki… Yeter ki gönlünüz olsun, yeter ki emek harcayın. Sevgili Esengül Taran bu anlamda gerçekten örnek bir isim. Belki bu adada doğmamış ama çocuk yaştan beri yazlarını geçirdiği, bir süredir de sürekli yaşadığı bu adaya gönül vermiş. İçindeki tüm güzellikleri aktarmak için çaba harcayan biri. Onunla birlikte Müge-Deniz Enön de Ada için gayret harcayan diğer sevgili dostlarım.
Bu güzel sakin adada bu sakin yaşamın içinde fark yaratmaya çalışmak gerçekten çok kıymetli. Tanıştığım üç anaokulu öğretmeni de Müdür Rabia Hanım ve sınıf öğretmenleri, gencecik öğretmenler. Farkli şehirlerden buraya tayin olmuşlar. Burada bir yaşam kurmuşlar ve çocukları eğitmek için çaba harcıyorlar.
Fark yaratma çabasında olan herkesi gönülden kutluyorum.
Mermer Sanatı
Adanın ya da geniş söylemi ile bölgenin adının Marmara olmasının nedeni, Yunanca mermer anlamına gelen Mármaron kelimesinden dolayı. Aslında Mármaron deniz için değil, bu ada kullanılan ad olmasına rağmen zamanla Marmara Denizi ve Marmara Bölgesi için de kullanılmaya başlanmış. Adada özellikle Saraylar bölgesinde Mermer ocakları çok fazla. Bunun da ticari olmasının yanında adaya yansımış güzel bir de sanatsal boyutu var. Adanın hemen her yerinde irili ufaklı mermer heykeller var.
Ben bu adayı pek sevdim. Buradaki ruhu sevdim daha doğrusu. Beni tanıyanlar bilir, Ada bir şekilde çeker beni. Psikolojik ya da sosyolojik bir boyutu var mıdır bilmem ama severim nedensiz. Kitaplarımda, yazılarımda çok da sık kullanırım. Aşkın Su Hali‘nde Çocuktu Ada örneğin, Adalı Çınar’da ise adı üstünde başlık… Adalı Çınar’ı size hiç anlatmadım sanırım… Bir sonraki yazımda söz uzun uzun anlatacağım… Onun için ada ile ilgili yazı yazarken daha duygusal olabilirim ancak anlattıklarım oldukça somut ve gerçek.
Ne Bekliyorsunuz?
Yaşadığı yere, kadına, çocuğa, doğaya sevgisi ve saygısı olan herkese hayranlık duyuyorum. Marmara Adasında bunu başarmışlar, eminim biraz gayret ve çokça sevgiyle herkes yaşadığı, sevdiği yere biraz dokunabilir. Dokunmalı da… Yoksa okuduğumuz her şey, üzerine söz verdiğimiz her değer, karanlığa ulaşamayan her ışık sadece hayal olarak kalır. Evet dostlarım, söylemden eyleme geçmek ve fark yaratmak için daha ne bekliyorsunuz? Hadi bakalım Hareket Zamanı…
Sevgiyle ve sevdiklerinizle Kalın...